Çağımızın en büyük problemlerinden biri uykusuzluk...
Danışanlarımdan o kadar çok duyuyorum ki bunu.
Uykusuzluk için çare arayanlar bir yana, bir de az uyku ile yetindikleri için övünenler de var. Halbuki günde 7-8 saatten az uyku ile övünenlerin ileriki yaşlarda kendilerini bekleyen potansiyel fizyolojik ve zihinsel çöküşten haberleri olsaydı eminim bu konuya derhal el atarlardı.
İşte bu yazımda size kaliteli bir uykunun nelere kadir olduğundan özetle en basit şekilde maddeler halinde toparlayarak bahsetmek istiyorum.
Kaliteli Uykuya Layık Olduğu Önem Veriliyor mu?
- Düzenli olarak dinlendirici uyku rutinine sahip olmak sağlıklı ve canlı kalmanın vazgeçilmez anahtarıdır.
- Önemi Yadsınıyor
- İhmal Ediliyor
- Az uyku yetiyor diye böbürleniliyor
Peki Yeterince Uyumamak ya da Uyuyamamak Bedenimizi Nasıl Etkiler?
- Vücudun İç Dengesini Bozar
- Tokluk hormonu Leptin’in salgısını baskılar ve Kilo Aldırır
- Serotonin Hormonu Salgılanmasını Baskılar
- Melatonin Hormonu Salgılanmasını Baskılar
- Böylece Bağışıklık Sistemi Zayıflar
- Fizyolojide Kronik Enflamasyon Artışına Neden Olur
- Biyolojik yaşımızın belirleyicisi olan, hücre çekirdeklerimizin içindeki kromozomlarımızın ucundaki koruycu başlıklar olan Telomer’leri Kısaltır. Yani kronolojik yaşınızdan daha hızlı bir şekilde yaşlanırsınız.
Dinlendirici Uyku ne Demektir?
- Tüm insanların genel olarak her akşam 6 ile 8 saat arasında dinlendirici bir uykuya ihtiyaçları vardır.
- Uyuyabilmek için ilaç ya da alkol kullanmadığınız
- Işıkları kapattıktan kısa süre sonra kolayca uykuya dalabildiğiniz
- Sabaha kadar deliksiz bir uyku çektiğiniz uyku tipi dinlendirici ve kaliteli bir uyku olarak belirtilmektedir.
Kaliteli Uyuduğunuzu Nasıl Anlarsınız?
- En kaliteli uyku, uyku döngülerinizi sirkadiyen ritimlere yani doğanın ritmine uydurduğunuz zaman oluşur.
- Bu da geceleri ortalama saat 22.30-23:00 civarında yatıp, sabah 06.30-07:00 sularında uyanma şeklindedir.
- İdeal olan, akşamları mümkünse saat 20:00’den önce hafif bir yemek yemektir ki, uyku düzeniniz hazım süreçleri tarafından engellenmesin.
Sirkadiyen Ritme Göre Uykunun Önemi
- Biyolojik saatimiz kompleks fizyolojimizin birçok yönüyle ilgilidir. Genlerimizin büyük bir kısmı biyolojik saat ile düzenlenir.
- Özetle sirkadiyen ritimlere bağlı olarak çalışan biyolojik saatimiz uyku düzenini, beslenme davranışını, hormon salınımını, kan basıncını ve vücut sıcaklığını düzenlemeye yardımcı olur.
Biliyorsunuz, Aziz Sancar 2015 Nobel Kimya ödülünü DNA onarımının mekanistik çalışmaları alanında aldı. Bu ne demek?
Bu çok özetle şu demek;
Sirkadiyen ritimdeki bozukluklara hücrenin cevabı DNA hasarı şeklindedir. Sirkadiyen Ritim bilim dünyasında uzun süredir bilinmekle birlikte, bu ritmin hücresel düzeyde de geçerli olduğu bilgisi Nobel Ödüllü biliminsanımız Aziz Sancar ve ekibi tarafından keşfedilmiştir ve bu konuda 2015’de Nobel Kimya Ödülünü almıştır. Aziz Sancar’ın klinik çalışmasının özü ise şudur;
Organizmaların içindeki hücreler sirkadiyen ritimlere ayak uydurur ve günün farklı saat dilimlerine göre fonksiyonlarını değiştirirler.
Örneğin gün ışığını gördüğümüzde beynimizdeki hipotalamus bölümü hücrelere mesaj iletir ve fizyolojik fonksiyonlar değişime uğrar. Ve hücrelerimizin içinde yer alan biyolojik saat genleri hücrenin protein yollarını değiştirir.
Sonuç; Epi-genetik ve Krono-biyoloji bilimlerinin geldiği bu son noktada eski bir atasözü olan “Ne Yersen O’sun” yerine artık geçerli olan şu sözdür:
“Ne zaman Yersen, Ne zaman Uyursan,
Ne zaman Egzersiz Yaparsan O’sun !”
İyi Ol, Mutlu Ol!
Ebru Şinik | Wellbeing Uzmanı