Sindirim Sistemi ve Duygu Durumumuz Arasındaki İlişki
Şimdi sindirim sistemi ve duygu durumu ilişkimize de bir bakalım.
İnsan bedeni 2 merkez tarafından idare edilir: Beyin ve Enterik Sinir Sistemi yani bağırsaklarımız. Bu iki sistem birbirine bağlı olarak görev yapar. Yapılan araştırmalar bağırsak yapısı bozulduğunda, beyin işleyişinin de bozulduğu yönünde bolca kanıtlar sunuyor.
Hatta bağırsaklarımızla ilgili olarak ilk öğrendiğimde beni çok şaşırtan diğer bir bilgi ise bağırsak duvarlarımızda omuriliğimizden çok daha fazla sinir hücresinin bulunduğuydu. Bunu biliyor muydunuz?
O halde bağırsaklarınızla ilgili şu 4 temel bilgi sizi de benim gibi şaşırtabilir,
- Enterik Sinir Sisteminde (Sindirim Sistemi) 100 milyondan daha fazla nöron bulunur.
- İncebağırsakta 200 milyon sinir hücresi bulunurken, tüm omurgada ise 12 milyon sinir hücresi bulunmaktadır.
- Bağırsaklardan beyne giden sinir yoğunluğu, beyinden bağırsaklara uzanan sinir yoğunluğundan çok daha fazla sayıdadır. Bu beyne bağırsaklardan daha fazla bir iletim olduğunun çok açık bir göstergesidir. Bu yaklaşık 9 kat oranındadır.
Kalınbağırsaklardaki bakterilerin vagus siniri yoluyla duygusal ve zihinsel durumu etkilediği ve hatta kontrol ettiği kanıtlanmıştır.
Bu veriler beynin çalışma şeklinde bağırsakların çok etkin bir rol oynadığını göstermektedir.
Sağlıklı bir psikoloji, Ayurvedik metinlerde de yazdığı üzere, ancak dengede bir sindirim sistemine sahip olmakla sağlanabilir. Bağırsakların psikolojik durumumuz üzerindeki etkileri Batı tıbbı tarafından da uzun zaman önce kanıtlanmaya başlanmıştır.
Batı tıbbında bağırsaklar ilk kez 1971 yılında Alman biliminsanı Prof. Horst Ferdinand Herget tarafından 2. Beyin olarak adlandırılmıştır. Bağırsağın sindirim dışındaki işlevlerini de araştıran Herget, duyguların karında oluştuğu ve karında etkili olduğunu belirtmiş olan ve birçok bağırsak hastalığının psikosomatik hastalıklar içinde değerlendirilmesi gerektiğini savunan, bu konudaki öncü doktorlardandır.
İşte bu nedenle bağırsaklarımıza yani Enterik Sinir Sistemimize aynı zamanda Duygusal Beyin de denmektedir.
Sadece yediğimiz gıdalar değil üzüntü, sevgi, şefkat, öfke, sinir, kaygı, korku gibi duygu durumları mide ve bağırsaklarımızda anında etkisini gösterir. Eminim hepiniz bunu deneyimlemişsinizdir.
Size birkaç örnek vererek kendinizi test etmenizi istiyorum:
- Çok stresli geçen bir günden sonra ertesi gün veya seyahate çıktığınızda kabızlık yaşadığınızı hatırlıyor musunuz?
- İlk defa aşık olduğunuzda, karnınızın içinde kelebekler uçuyormuş gibi deneyimlediğiniz o hissi hatırladınız mı?
- Peki, önemli bir sınav veya iş görüşmesi öncesi karnınıza kramplar girdiğini?
- Sinirleri sakinleştirici antidepresan tarzı herhangi bir ilaç kullandıysanız sıklıkla mide bulantısı yaşadığınızı veya bağırsaklarınızda başka sorunlara yol açtığını hiç fark ettiniz mi?
- İçgüdüleriniz ile karar verdiğinizde ise genellikle en doğru kararları verdiğinizi de defalarca deneyimlemiş olabilirsiniz. İngilizcedeki “Gut Feeling” ibaresi kelime anlamı olarak bağırsak hissi demektir ve içgüdüsel ses anlamında kullanılmaktadır. Ve gut feeling asla yalan söylemez, zihin gibi çetrefilli yolları göstermez, kandırmaz. Basit, açık ve net bir şekilde anlaşılabilirdir.
Evet, yanılmıyorsunuz, bağırsaklar beynimizi direkt olarak etkiler ve pek çok psikolojik durum bağırsak kaynaklıdır.
Bağırsaklardaki bozukluk dengelenmeden önce psikolojik hastalıkların şifalandırılması da mümkün değildir.